Serhat Akın'a silahlı saldırı
Serhat Akın'a silahlı saldırı
Konsere gitmek lüks tüketim mi
Konsere gitmek lüks tüketim mi
Golle dönen Icardi'den PAOK maçı yorumu.
Golle dönen Icardi'den PAOK maçı yorumu.
Yunus Akgün'den 2000 yılı göndermesi:
Yunus Akgün'den 2000 yılı göndermesi: "Bu kupaya yine talibiz"
123456789
Serhat Akın'a silahlı saldırı
Serhat Akın'a silahlı saldırı
Konsere gitmek lüks tüketim mi
Konsere gitmek lüks tüketim mi
Golle dönen Icardi'den PAOK maçı yorumu.
Golle dönen Icardi'den PAOK maçı yorumu.
Yunus Akgün'den 2000 yılı göndermesi:
Yunus Akgün'den 2000 yılı göndermesi: "Bu kupaya yine talibiz"
123456789

“Okullar açılmadan ulusal aşı kampanyası başlatılmalı”

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Üyesi Dr. Adalet Çıbık, okullar açılmadan çocukların hızla aşılanması gerektiğini söyleyerek, “Fiziksel mesafe, hijyen, havalandırma, aşı, maske, okullarda kesinlikle uygulanması gereken önlemler. Ayrıca belirli aralıklarla bu çocukların PCR testi ya da hızlı antijen testleriyle taranması çok önemli" dedi.

Burcu Yıldırım

ANKARA- Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Üyesi Dr. Adalet Çıbık, okullar açılmadan önce ulusal aşı kampanyası başlatılması ve tüm çocukların aşı yaptırması gerektiğini söyledi. Dr. Çıbık, “Avrupa ve Amerika, geçen yıl aşılama programını 5 yaştan itibaren başlattı. Ancak ülkemizde tam doz aşılanma oranı, ne yazık ki yüzde 40'lara bile varmadı. Bu düşük aşılama oranlarıyla çocuklarımızın da korunması açısından sıkıntı yaşıyoruz. Fiziksel mesafe, hijyen, havalandırma, aşı, maske okullarda kesinlikle uygulanması gereken önlemler. Ayrıca belirli aralıklarla bu çocukların PCR testi ya da hızlı antijen testleriyle taranması çok önemli. Okul yönetimlerinin okulda çalışan temizlik personeli ve öğretmen dahil herkesin aşılarının tam olması ve takipleriyle ilgili gerekenlerin yapılması lazım” diye konuştu.

“Aşılama istediğimiz sevilerde değil”

Pandeminin bitmediğini ancak tedbirlerin kaldırıldığı bir ortamda okulların açılacağını vurgulayan Dr. Çıbık, “Resmi olarak pandeminin bittiği ilan edilmedi. Okulların açılmasıyla beraber yine kapalı ve toplu ortamlarda, bir hareketlilik olacak” dedi. Dr. Çıbık, geçtiğimiz dönemlerde salgın nedeniyle eğitimde yaşanan kesintilerin önüne geçmek için okullar açılmadan önce önlemlerin mutlaka hayata geçirilmesi gerektiğini ifade ederek, “Öğrencilerin maruz kaldıkları eşitsizliklerin, yaşadıkları fiziksel, sosyal ve psikolojik kötü etkilenimlerin derinleşmemesi için okullar açılmadan önce bir dizi önlemin alınması gerekiyor. Çünkü pandemi hâlâ devam ediyor ve aşılama oranları ne yazık ki yetişkinlerde bile istediğimiz seviyelerde değil” diye konuştu.

“Rahat davranabilme için en az yüzde 70 aşılama gerekir”

Dr. Çıbık, Türkiye'de çocuk aşılama programının 12 yaşından itibaren yapıldığını hatırlatarak, şöyle devam etti:

“Avrupa ve Amerika, geçen yıl aşılama programını 5 yaştan itibaren başlattı. Ancak ülkemizde tam doz aşılanma oranı, ne yazık ki yüzde 40'lara bile varmadı. Bu düşük aşılama oranlarıyla çocuklarımızın da korunması açısından sıkıntı yaşıyoruz. Bütün bunları bir araya getirdiğimizde, önlemlerin ve aşılama oranlarının yeterli olmaması kapalı ortamlarda risk yaratıyor. Önlemlerin alınmadığı bu rahatlıkta davranabilmek için en az toplumun yüzde 70'inin tam doz aşılı olması gerekir. Okulların koşullarını da düşünerek başta kamu otoritesi olmak üzere Milli Eğitim ve Sağlık bakanlıklarını göreve davet ediyoruz.” 

“Aşı yaşının indirilmemesi tercih meselesi”

Aşı yaşının 5'e indirilmemesinin bir tercih meselesi olduğuna dikkat çeken Dr. Çıbık, pandemi boyunca Sağlık Bakanlığı'nın ve kamu otoritesinin aşılama konusunda nasıl davranıldığını, aşılamanın hız kazanmasıyla ilgili nelerin eksik kaldığını hep birlikte izlediklerini söyledi. Dr. Çıbık, siyasi iktidarın özellikle aşı karşıtlarıyla da ilgili aldığı tutumları çekinceyle takip ettiklerini belirterek, "Hâlbuki bizim ülkemizde, geçmişten gelen bu tür koruyucu sağlık hizmetleri ve aşılama kapasitesiyle ilgili tecrübeleri, yaptıkları bellidir. Yıllardır birinci basamak sağlık hizmetinde çalışıyorum. Biz daha önceleri gezici aşı ekipleri oluşturarak, bu ülkeden çiçek, kızamık, polio (çocuk felci) gibi salgınları eradike etmiş (yok etmek) sağlık çalışanlarıyız” diye konuştu.

“E-nabız onayı aşılanma oranlarını düşürüyor”

Koruyuculuğun sağlanması için her hastalıkta aşılanması gereken grubun bir oranı olduğunu vurgulayan Dr. Çıbık, “Mesela kızamıkta, oran yüzde 95'tir. COVID için de en az yüzde 70'tir. Ama ne yazık ki COVID aşılamasıyla ilgili hiçbir destekleyici, motive edici olayı hızlandırıcı çalışmalar yapılmadı. Bürokratik işlemler çok fazla. Mesele 12 yaştan itibaren, 18 yaş altı çocukların aşılanması için e-nabızdan ebeveynlerin onay vermesi gerekiyor. Aynı zamanda ebeveynler ayrıysa hem annenin hem babanın onay vermesi gerekiyor “diyerek bu prosedürlerin de aşılanma oranlarını düşürdüğünü söyledi.



“Kamu otoritesini göreve çağırıyoruz”

Dr. Çıbık, aile hekimliklerinde nasıl çocuğa kızamık, difteri, tetanos aşısı yapıyorsa COVID-19 aşısının da yapılması gerektiğini vurgulayarak, "Bilimin, bilginin ışığında gerekli bilgilendirmelerin açık ve net bir şekilde yapılıp istatistiklerin şeffaf olarak paylaşılması gerekir. Bu durumda halkın kafasındaki soru işaretleri giderilip aşılama programının hızlanması gerekiyor. Ama maalesef bu tercih meselesi. Bu hızlandırma ve şeffaflık, yeterli miktarda yapılmadı. Halkta, aşı tedirginliği oluştu. Bu aşı tereddüdünün giderilmesi için de gerekli adımların atılmadığını gördük. Aşılamanın hızlandırılması için kamu otoritesini göreve çağırıyoruz" dedi.

“Sınıfların 30 kişiyi geçmemesi gerekiyor”

Okullarda öğrenci sayısının 30 kişiyi geçmemesi gerektiğine dikkat çeken Dr. Çıbık, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Açılmayan pencere olmamalı. Havalandırma özellikle çok dikkat edilmesi gereken bir konu. Hijyen ve temizlik meselesinden dolayı düzenli temizlik malzemesinin bulundurulması ve el hijyeninin özellikle küçük çocuklar yönünden sağlanması gerekiyor. Fiziksel mesafe, hijyen, havalandırma, aşı, maske, okullarda kesinlikle uygulanması gereken önlemler. Ayrıca belirli aralıklarla bu çocukların PCR testi ya da hızlı antijen testleriyle taranması çok önemli. Okul yönetimlerinin okulda çalışan temizlik personeli ve öğretmen dahil herkesin aşılarının tam olması ve takipleriyle ilgili gerekenlerin yapılması lazım. Okullar açılmadan önce ulusal aşı kampanyasının da başlatılması gerekiyor. Eğitim, sağlık ve birçok kamu alanında önlemlerin eksik bırakıldığını görüyoruz. Ancak eğitim ve sağlık, kamusal bir hizmet olmalıdır. Nitelikli, kaliteli eğitime ve sağlığa ulaşmak her çocuğun ve her insanın hakkıdır. Bunların da ücretsiz sağlanması gerekiyor. Ne yazık ki veliler ve öğrenciler, eksiklikleri hep kendi imkânları çerçevesinde karşılamak zorunda kalıyor. Bu durum hep böyleydi ama pandemi de artık hayati önem taşıyor.” 

“İzolasyon en az 10 gün olmalı”

COVID-19'un geçirdiği mutasyon ve varyantlarından sonra Omikron'un daha kısa sürede bulaştığını hatırlatan Dr. Çıbık, “Negatife dönmesiyle ilgili hocalarımızın ve bilimin söylediği süreyi, bir haftaya kadar kısalttılar. Ama Omikron varyantının 10 güne kadar bulaştırıcılığı devam ediyor. Yani aslında COVID pozitif olan birinin en az 10 gün izole olması gerekiyor” diye konuştu. Önlemlerin alınmadığı koşullarda hastalık zincirinin kırılmayacağına dikkat çeken Dr. Çıbık, “Havalandırma, maske, mesafe, hijyen, aşı sağlanmadığı koşullarda biz, bu salgını sürekli konuşmaya devam edeceğiz” dedi.