Reza Zarrab, Miami'de evlendi
Reza Zarrab, Miami'de evlendi
Uludağ sömestir tatilinde doldu
Uludağ sömestir tatilinde doldu
Türkiye'nin dünyaya açılan penceresi
Türkiye'nin dünyaya açılan penceresi
Zahide Yetiş'in programındaki skandala inceleme
Zahide Yetiş'in programındaki skandala inceleme
123456789
Reza Zarrab, Miami'de evlendi
Reza Zarrab, Miami'de evlendi
Uludağ sömestir tatilinde doldu
Uludağ sömestir tatilinde doldu
Türkiye'nin dünyaya açılan penceresi
Türkiye'nin dünyaya açılan penceresi
Zahide Yetiş'in programındaki skandala inceleme
Zahide Yetiş'in programındaki skandala inceleme
123456789

Kuraklık ve Çölleşmenin Gölgesinde "Dünya Su Günü"

Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Su Günü 22 Mart 1993 yılında ilan edilmiştir.

Haber Merkezi

ANKARA- Birleşmiş Milletler verilerine göre 2050'de 4.8 milyar ila 5.7 milyar insan su kıtlığı yaşayabilir. Bu endişe verici tablo, bu yılki "Barış için Su" temasının önemini daha da vurguluyor. 

Suyun Barışçıl Gücü Suyun barış ve istikrar için bir araç olarak kullanımı, bu yılki Dünya Su Günü'nün ana odağı. UN-Water, suyun paylaşımı ve adil yönetiminin çatışmaları önleyebileceğini ve barışçıl bir ortam yaratabileceğini savunuyor. Sınıraşan suların %60'ını oluşturan ve 153 ülkeyi etkileyen bu kaynak, iş birliği ve dayanışma ile barışın sembolü haline gelebilir.

KÜRESEL SU KRİZİ

Rakamlarla Bir Gerçeklik

• Günümüzde dünyanın en büyük yer altı suyu sistemlerinin 3'te 1'inde su sıkıntısı yaşanıyor.

• 2030'da 700 milyon kişi yoğun su kıtlığı ile karşı karşıya kalarak göç etmek zorunda kalabilir.

• 2050'de 4.8 ila 5.7 milyar insan (dünya nüfusunun %69'u) yılın en az 1 ayında şiddetli su kıtlığı yaşayabilir.

• 3 milyardan fazla insan ulusal sınırları aşan suya bağımlı.

• 8 milyarlık dünya nüfusunda 2.2 milyar insan temiz suya erişemiyor.

• Afrika'da her 3 kişiden 1'i su kıtlığı çekiyor.

• Sahraaltı Afrika'da bir insanın günde 20 litre ile idare etmesi gerekiyor.

• Birleşmiş Milletler'e göre bir insanın günlük temel ihtiyaçları için 50 litre suya ihtiyacı var.

İSRAİL-FİLİSTİN ÖRNEĞİ

Suyun barış için önemini gösteren en trajik örneklerden biri İsrail-Filistin Savaşı. İsrail'in saldırıları ve su vanalarının kapatılması bölgede şiddetli bir su kıtlığı yarattı. Suya ulaşımın zorlaşması, çeşitli hastalıklara yol açtı. Bölgedeki insanlar temel hijyen ihtiyaçlarını bile karşılayamamakta.

Suyu Korumak, Barışı Korumak Dünya Su Günü'nde küresel su krizinin farkındalığını artırmak ve su kaynaklarını korumak için acil adımlar atmak gerekiyor. Suyun adil ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi, barışçıl bir gelecek için hayati önem taşımaktadır.

TÜRKİYE'DE 26 MİLYONU AŞKIN İNSAN SU KITLIĞI ALANLARINDA YAŞIYOR

Türkiye nüfusunun yüzde 27’si 'su kıtlığı' yaşanan alanlarda yaşamını sürdürüyor. Ülke veya havzalar, kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarına bağlı olarak farklı kategorilerde sınıflanmaktadır. Bu kategorileştirmede, birbirine yakın olmakla birlikte farklı sınır değerler kullanılabilmektedir. Yaygın olarak kullanılan bir sınıflamada, yıllık kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 500 m3’ten az olan ülke veya havzalar "Mutlak Su Kıtlığı Yaşayan", 500 m3 ile 1.000 m3 arasındakiler "Su Kıtlığı Yaşayan", 1.000 m3 ile 1.500 m3 arasındakiler "Su Stresi Yaşayan" ve 10.000m3’den fazla olanlar ise "Su Zengini" olarak adlandırılmaktadır.

Afrika’nın yıllık kişi başına düşen ortalama tatlı su miktarı 2.871 m3 olmasına rağmen, Kuzey Afrika ülkeleri olan Libya’da kişi başına düşen yıllık su miktarı 105 m3, Tunus’ta 345 m3 ve Cezayir’de 259 m3, Kongo Cumhuriyeti’nde 38.933 m3 ve Orta Afrika Cumhuriyeti'nde ise 26.390 m3’dür.

Dünyanın en büyük ve en kalabalık kıtası Asya’da kişi başına düşen yıllık ortalama tatlı su miktarı 2.842 m3 düzeyindeyken, bu değer Türkmenistan’da 225 m3, Pakistan’da 242 m3 ve Azerbaycan’da 804 m3, Malezya’da 17.470 m3, Moğolistan’da 10.564 m3’dür.

Türkiye’de kişi başına düşen yıllık tatlı su miktarı 2.722 m3 olarak hesaplanırken, sınırdaş ülkelerden Irak’ta bu değer 827 m3, Suriye’de ise 343 m3 kadardır. 2019 yılında, Türkiye nüfusunun yüzde 27’sine karşılık gelen 22,6 milyon yurttaşımız "Su Kıtlığı" yaşanan alanlarda yaşamını sürdürürken, 2030 yılında bu oranın yüzde 30’a yükseleceği ön görülmektedir. 

DÜNYA'DA 1 MİLYAR İNSAN YETERLİ VE SAĞLIKLI SUYA ULAŞAMIYOR 

Günümüzde 2 milyarı aşkın insan su stresi yaşanan bölgelerde yaşarken, 1 milyar insan da yeterli ve sağlıklı suya ulaşamıyor. Her yıl 10 milyona yakın insan yetersiz su veya sağlıksız su nedeniyle yaşamını yitirirken, dünyada sulanabilir toprakların yaklaşık yüzde 20’si aşırı sulama nedeniyle verim kaybına yol açacak kadar tuzlanmış durumda.

Fosil yakıt kullanımının başlıca nedeni olduğu küresel ısınmanın yol açmakta olduğu iklim değişikliği ise ülkemizin de içinde bulunduğu birçok bölgede su kaynaklarının azalmasına yol açıyor. Nüfus artışı ile birlikte düşünüldüğünde yakın gelecekte kişi başına düşen kullanılabilir su miktarında azalmalar yaşanırken, yaşamımızın sürdürülebilmesi için gerekli su miktarında ise artışlar olacak.

Yukarıda da bahsedildiği gibi dünyada su kaynaklı çatışma ve savaşların tarihi, özel mülkiyetin ve sınıfların ortaya çıkışına kadar gitmekte. Bugün, sağlık hizmetleri gibi, eğitim, barınma ve güvenlik gibi temel insan hakları olarak kabul edilmiş ilkelerin bile ancak mülk sahiplerine özgü bir ayrıcalık haline gelmiş olduğu dikkate alındığında, yaşam için temel unsur olan suyun da bölgesel ya da küresel barışın bir unsuru olabilmesi için özel mülkiyete tabi olmasının önlenmesi, kamusal bir varlık olarak değerlendirilmesi, ve eşitlikçi bir şekilde yönetilmesi gerekir.

Suyun, havanın, toprağın ve insan eli ve aklıyla yaratılan tüm zenginliklerin, güzelliklerin eşit paylaşıldığı, herkesin yeteneği kadar üretip, herkesin ihtiyacı kadar tükettiği bir dünya kurduğumuzda, su da, toprak da, hava da, dil de, kültür de, bir çatışma, bir savaş nedeni olmaktan çıkar. Sonrası iyilik, güzellik...