Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

"Eczacı kâr oranları düzenlenmeli"

Şubat ayında yapılması gereken ilaç fiyat güncellemesi, ilaç krizi nedeniyle bu yıl erkene çekildi. Fiyatlandırmaya esas alınan euro kuru yüzde 36,77 artırıldı. İlaçlar bulunabilir oldu ama eczacıların sorunu çözülmedi.

İleyda Özmen

ANKARA- Şubat ayında yapılması gereken ilaç fiyat güncellemesi, ilaç krizi nedeniyle bu yıl erkene çekildi. Fiyatlandırmaya esas alınan euro kuru yüzde 36,77 artırıldı. İlaçlar bulunabilir oldu ama eczacıların sorunu çözülmedi. Eczacı Bahar Soysal, ilaç sorununun devam ettiğini belirterek, "Ben bu düzenlemenin de sorunu çözeceğini düşünmüyorum. Ne zamanki ilaç kararnamesinde eczacı kârlılık dilimleri makul çerçevelerde düzenlenir o zaman eczacılar rahat bir nefes alacaktır” dedi. İlaç stoku yaptığını, nöbet zamanında stok ilaçlarının da tükendiğini aktaran Soysal, bir ağrı kesicinin fiyatının bile 50 liraya dayandığını söyledi.

Sağlık Bakanlığı, vatandaşlar ve eczacıların iki yıldır yaşadığı ilaç krizini çözmek amacıyla İlaç Fiyat Kararnamesi’nde güncelleme yaptı. Buna göre, ilaç fiyatlarının belirlenmesinde kullanılan euro kuru yüzde 36,77’lik artışla 7,86 TL’den 10,76 TL’ye yükseltildi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şubat ayında yapılması gereken fiyat güncellemesinin erkene çekilerek ilk adımın atıldığını söylese de eczacılar yaşadıkları sorunların çözülmediğini ifade ediyor. Eczacı kârlılık dilimlerinin makul çerçevede düzenlenmesi gerektiğini vurgulayan Eczacı Soysal, GAZETE DURUM'a şu değerlendirmeleri yaptı:

Kâr oranında geride kalıyoruz: İlaçtaki sorun hâlâ çözülebilmiş değil. Yaşadığımız ciddi sorun devam ediyor. Bunun ilaç fiyatlarının zamlanmasıyla alakası yok. Konu İlaç Fiyat Kararnamesi'yle alakalı. Eczacıların kârlılıklarını belirleyen dilimler var. Bu zamlar geldiği zaman bunda herhangi bir düzenleme yapılmıyor. Bu da neredeyse 15 sene önceki dilimlere göre devam ediyor. O zamanki enflasyon oranları ve fiyatlara göre yapılmıştı. O güncellenmediği için de ilaç fiyatları arttıkça eczacının o ilaçtaki kârı otomatik olarak düşüyor. Yani ciromuz artıyor fakat kâr oranında geride kalıyoruz.

Her eczane stok yaparak gidemez: İlaç firmaları da euro 20 liraya dayanmışken 7 lira üzerinden işlem görürken şubatta gelecek düzenlemeyi öne alarak 10 liraya çektiler. Bu bir miktar firmaları rahatlatacaktır. Eczanelere ne kadar yansıdı dersek bence yansımadı. Biz şu an sadece yaptığımız stoklarla idare edebiliyoruz. Sürekli sattığımız ilaçlar birer ikişer tane gelmeye başlıyor. Biz öngörülerimizden dolayı yoğun stok yaptık. Bu yüzden büyük sorunla karşılaşmadık. Ama takviye yapmaya kalkıştığımızda firmadan ilacın 2 aydır olmadığı yanıtıyla karşılaştık. İlaç yok. Her eczane stok yaparak gidemez. Eczacıların böyle bir zorunluluğu yok.

Eczacı kârlılık dilimleri makul çerçevelerde düzenlenmeli: İlaçta ciddi bir sorun var. En çok çocuk şuruplarını bulmakta zorlandık. Bu düzenlemeyle çocuk şurupları, çocuk antibiyotikleri, ağrı kesiciler, ateş düşürücü gibi bazı ilaçlar yavaş yavaş gelmeye başladı. Ama tamamen eskiye dönüş olur mu bilmiyorum. Ben bu düzenlemenin de sorunu çözeceğini düşünmüyorum. Ne zamanki ilaç kararnamesinde eczacı kârlılık dilimleri makul çerçevelerde düzenlenir o zaman eczacılar rahat bir nefes alacaktır.

Zam günü, kriz tarihiydi: İlk kez bu yıl senede 2 kere zam geldi. Bu fiyat değişimine herkes çok hazırlıksız yakalandı. Fiyat değişiminin olduğu gün depolar mal kesemediler, sistemleri kilitlendi. Biz ilaç satmak istedik, satamadık çünkü sistemler entegre olmadı. İşin gerçeği o gün kriz tarihiydi. Bu düzenlemelerin daha prensipli ve daha ilkeli olmasını beklerdik. Şubatta zam bekleniyor mu biz de bilemiyoruz. Bu yapılan düzenlemeyi de beklemiyorduk.

Sürekli değişen fiyat düzeni var: Bizim sistematik bir şekilde fiyat düşüşlerimiz de oluyor. Örneğin bu zamdan önce bir tane mide ilacı 31 liradan 50 liraya çıktı. Bu zamla beraber tekrar fiyatı arttı. Şu an ilk düştüğü fiyatın altında. Bu yaşanan da can sıkıcı bir durum. Pahalı alıyorsun ama düşük fiyattan fatura ediliyor. Hiçbir firma da böyle bir durumun arkasında durmuyor. Toplu alımlar yapıyoruz ilaç yok demeyelim diye. Ama bir bakıyorsunuz ilaç fiyat kaybediyor, bir bakıyorsunuz alımınızdaki kârlılığınız gitmiş. İlaç alırken de tedirgin alıyoruz. Sürekli değişen fiyat düzeni var. Masrafımız artıyor, işçi giderlerimiz, kiralarımız artıyor ama ilaca gelen zam çok komik rakamlarda kalıyor. Çok eczacı personel çıkarmaya gidiyor. İşçi maliyetleri artıyor. Eczacılar işin içinden çıkamaz hale geldiler.

Basit bir ağrı kesicinin fiyatı şu an 50 liraya dayandı: İlaçlarda büyük krizler yaşandığını nöbet sırasında fark ettik. Elimizde stok yaptığımız çocuk şuruplarının tamamının tükendiğini gördük. Ertesi gün yerine koymamız gereken çocuk ilaçlarının piyasada olmadığını gördük. İlaçların fiyatlarının çok yükselmesini istemiyoruz. Çünkü hastanın ilaca erişimi de önemli. Basit bir ağrı kesicinin fiyatı şu an 50 liraya dayandı. Biz de isteriz ki 25 liradan alınsın. Bir Majezik 40 küsur lira oldu. Calpol şurup her eczanede en az 50-100 adet olurdu. Şimdi birer ikişer tane gelmeye başladı. İlaç zamları hastaya yansıtılır oldu. SGK'ya resmi reçete girdiğimiz zaman ilaç için cepten çıkan fiyatlara vatandaş tepki gösteriyor. Çoğu vatandaş durumun farkında. Yaşananların devletin sorunu olduğunu biliyorlar. Gerektiğinde anlatıyoruz da. Ama çocuğu hasta olan ve onun için ilaç bulmak zorunda olan bir babaya anlatamıyoruz. Keşke bunları yaşamasak. Hastalar ilk girdiği eczaneden ilaçlarını alabilse. İnsanlar için bulunamayan ilaç en kıymetli, en önemli ilaç oluyor. Muadilini önersek de kimse dinlemiyor.