Dikkat! 6'ncı dalga yaşanıyor...

Burcu Yıldırım

ANKARA- Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı Serap Şimşek Yavuz, artan Kovid-19 vakaları ile birlikte 6. dalganın yaşandığını belirterek, “Şu an Türkiye'de 100 bin civarında vaka olduğunu tahmin ediyoruz. Test pozitiflik oranı çok yüksek. Bu ülkede aşı karşıtlığı ile mücadele edilmediği sürece daha çok fazla insan ölür. Bu yaz milyonları aşacak sayıda insanın hastalanması bekleniyor” dedi.

Yavuz, GAZETE DURUM'un sorularını şöyle yanıtladı:

Türkiye'de Kovid-19 vakalarında durum nedir? Verilere ulaşabiliyor musunuz?

Sürveyans (bir hastalığın ilerlemesini belirmek için yayılımlarının takip edilmesi) azaltıldığı için biz de kesin durumu bilmiyoruz ve elimizdeki verilerle tahminlerde bulunuyoruz. Tahminlerimiz vaka sayısının açıklanan rakamın en az 10 kat üstünde. Şu an Türkiye'de 100 bin civarı vaka olduğunu tahmin ediyoruz. Çünkü test pozitiflik oranı çok yüksek. Yüzde 40-50 bile diyenler var. İstanbul'da Kovid-19 semptomları ile polikliniklere başvuran hasta sayısı çok arttı. Hastaneye yatışlar da artmaya başladı. Dolayısıyla şu anda Avrupa'da olduğu gibi Türkiye'de de BA.4 ve BA.5'in etkili oluyor ve şu anda çıkış trendinde.

Artan vakaları da düşündüğümüzde 6. dalganın yaşadığından bahsedebilir miyiz?

Kesinlikle bahsedebiliriz. Çok vaka var ama sürveyans o kadar yetersiz ki, kör gibiyiz göremiyoruz. Yüzde 40-50 test pozitifliği çok yüksek bir rakam. Normalde yüzde 3'ü aşmaması istenir. Omikron'un normalde diğer varyantlardan daha hafif olduğu söyleniyordu ama geçen sene ocak ayında, Türkiye'de Omikron BA.1'i hatırlarsanız o dönem resmi rakamlarda 16 bin kişi ölmüş. Gerçek rakam 40 binlerde idi. Hafif deniyor ama milyon kişiyi etkilediği zaman ölüm oranı binde 1 bile olsa ciddi sayı oluyor. Şimdi karşı karşıya kaldığımız BA.4 ve BA.5 varyantı BA.1'e göre daha ağır.

Peki, ne yapılması gerekiyor?

Bir kere ölümü azaltmak için aşı zorunlu. Bununla birlikte ek dozlarını yaptırmayanlar için hızlı ve ciddi bir kampanya yürüterek aşılama yapmak zorundayız. Primer (ilk doz aşı) aşılamasını yaptırmamış olanlara, primer aşıların yapılması gerekiyor. Çocuk yaş grubuna aşılama gelmesi gerekiyor. 12 yaşa kadar şu an elimizde aşı var. Aşı olmanın gerekliliği ve iyi olduğu konusunda ciddi kampanyalar yapmak çok önemli, çünkü şu anda bilim karşıtları, sosyal medyada örgütlenerek insanları da korkutuyorlar. Bir kere öncelikle bu durumla mücadele etmek lazım. Aşı kampanyasının yanında aşı karşıtlığı ile de etkili mücadele edilmesi gerekiyor. Aşı karşıtlığı yüzünden bir sürü insan öldü. Göz göre göre ölen insanlar ve bu karşıtların yaptıkları hakaretler yanına kâr kalıyor, böyle bir şey olmaz. Biz, kamu sağlığı için çalışan insanlar olarak taciz altındayız. Bu ülkede aşı karşıtlığı ile mücadele edilmediği sürece daha çok fazla insan ölür. Aşı karşıtlığı demek aynı zamanda bilim karşıtlığı demektir. Bilime saldırılırsa, sen hastalıkla nasıl başa çıkabilirsin?

Bu durum karşısında hızlıca alınacak önlemler nelerdir?

İlk olarak ölümlerin azaltılması lazım. İlk olarak aşı ardından maske kullanımı çok önemli. Yayılan virüs ve artan vakalar ile birlikte aşısızlar, eksik aşılılar be bağışıklığı baskılanmış olanlar ölecek. Bu yaz milyonları aşacak sayıda insanın hastalanması bekleniyor. Bu kadar insan hastalandığında ne olursa olsun sonuçları kötü oluyor. Bu hastalık sonuçta grip değil. Grip bile olsa nezle bile olsa sayısı yüksek olunca sonuçları kötü oluyor. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz durumu çok ciddiye alarak HES kodu dahil olmak üzere maske takılması, kapalı yerlerde gruplaşmaların engellenmesi gibi önlemelerin geri gelmesi gerekiyor. Aşı için de çok büyük çaba göstermemiz gerekiyor. Artık bu bilim karşıtları ile ilgili çok etkili bir mücadele edilmesi gerekiyor. Bu, ülkenin geleceğine büyük bir tehlike oluşturmuş durumda.