"Çeşme Projesi" için ortak açıklama: "Tarih önünde hesap verecekler"

Haber Merkezi

İZMİR- TMMOB İzmir İKK Sekreteri Akdemir, Danıştay 6’ncı Dairesi’nin, Çeşme Projesi’ne yönelik yürütmeyi durdurma talebini reddetmesine ilişkin, "Bir hukuk devletinde elbette belirleyici olan hukuk olmalıydı ama öyle olmadı var olan Başkanlık rejimini de göz önüne aldığımızda ilk aklımıza gelen 'Yargıya müdahale mi var?' olmuştur. Projenin yürütmesinin durdurulması gerekmektedir. Bu kararı veremeyen mahkemeler tarih önünde hesap vereceklerdir" eleştirisinde bulundu.

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) ve vatandaşlar tarafından yargıya taşınan ‘Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi’ ile ilgili geçtiğimiz günlerde gelişme yaşanmış, Danıştay 6’ıncı Dairesi bilirkişi kararına rağmen talep edilen yürütmeyi durdurma istemini oy çokluğu ile reddetmişti.

Danıştay 6’ncı Dairenin kararını, Danıştay İdari Dava Daireleri’ne taşıyarak iptalini isteyen meslek odaları ve çevre örgütleri basın toplantısı düzenleyerek kararı değerlendirdi. Mimarlar Odası’ndaki basın toplantısına vatandaşlar ve de Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda da katıldı. 

Ortak basın metnini okuyan TMMOB İzmir İKK Dönem Sözcüsü Aykut Akdemir hukuken yapılması gerekenin yıkıma yol açacak Cumhurbaşkanı kararının yürütmesinin durdurulmasının ya da esastan iptaline karar verilmesi gerektiğini belirterek “Ama öyle olmadı. Danıştay Altıncı Dairesi, 15.06.2022 gün ve 2020/3285 E. Sayılı oyçokluğu ile verdiği Gerekçesiz kararı ile yürütmeyi durdurma istemimizi reddetti. Karara avukatlarımız 13 Temmuz 2022 tarihinde itiraz ettiler. Aslında kararın hukuka aykırılığının keşfe bizzat katılan Başkan Vekili Ahmet Arslan’ın karşı oyu çok iyi anlatmaktadır.” dedi. 

Yasaya aykırı kararın kaldırılmasını bekliyoruz

Çeşme Projesi’nin siyasetin de konusu olduğunu dile getiren Akdemir “Bir hukuk devletinde elbette belirleyici olan hukuk olmalıydı ama öyle olmadı var olan Başkanlık rejimini de göz önüne aldığımızda ilk aklımıza gelen “yargıya müdahale mi var” olmuştur. Hukuk devletinden, hukukun üstünlüğünden yana olan biz davacılar Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’ndan hukuka aykırı bu kararı kaldırmasını bekliyoruz. Çeşme Yarımadasında ekolojik yıkımlara neden olacak, kısa erimli yapılaşmalarla yarımadanın talan edilip kaynaklarının yok edilmesi sonucunu doğuracak, Çeşme yarımadasını yaşanmaz bir hale dönüştürecek hukuka aykırı bu karar hakkında yürütmenin durdurulması kararı verilmesini istiyoruz.” ifadelerini kullandı. 

Proje alanındaki 250 hektar yandı

13 Temmuzda çıkan orman yangınında Çeşme Turizm projesi alanı içinde kalan ormanlık alanın yaklaşık 250 hektarlık kısmının tahrip olduğunu bilgisini veren Akdemir şunları söyledi “Bu alanın Anayasanın 169. maddesi ve 681 sayılı Orman Kanunu’na göre turizm dahil başka amaçlarla tahsisinin yapılmaması ve yeniden rehabilite edilerek ormanlaştırılması esastır. Bunun takipçisi olacağımızın da bilinmesi gerekmektedir.”

Çevre lehine karar bekliyoruz

Ortak açıklamanın ardından söz alan İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak “Bu süreç aslında yasama yürütme ve yargıya karşı vatandaşın vatandaşlık haklarını koruma mücadelesidir. Bu mücadelede yine yargının gerçekten vatandaş lehine, çevre lehine karar vermesini bekliyoruz" dedi.

Rant Projesi Durdurulmalıdır

EGEÇEP Yürütme Kurulu Üyesi Tevfik Türk de bu projenin rant projesi olduğunu dile getirerek, “Bu projesi bir rant projesidir. Bu eko-kırım projesidir. Dava sürecinde sunmuş olduğumuz gerekçeleri aklın ve bilimin ışığında ortaya koyduk bizim talebimiz mahkemenin lehimizE karar almasıdır. Bu rant projesi bir an önce durdurulmalıdır” diye konuştu.

Tarih önünde hesap vereceklerdir

Son olarak konuşan TMMOB İzmir İKK Dönem Sözcüsü Aykut Akdemir “Bu bir rant projesidir, talan projesidir. Vatan toprağı satılmak isteniyor. Hukuk iktidarın kılıcı oldu. Bu projeye yürütmeyi durdurmak kararı verilmelidir. İzmir topraklarının Çeşme’nin talan edilmesine halktan koparılmasına itirazımız var. Projenin yürütmesinin durdurulması gerekmektedir. Bu kararı veremeyen mahkemeler tarih önünde hesap verecektir” ifadelerini kullandı.