İZMİR- Balıkesir’in güneyindeki Ömer Dağı'ndan doğup İzmir’in Dikili ilçesindeki Çandarlı Körfezi’ne dökülen Bakırçay Nehri'nde toplu balık ölümleri yaşandı. Bölgede bulunan tarım arazilerinin tamamı sulama suyunu balık ölümlerinin görüldüğü Bakırçay'dan karşılıyor. Bölge halkı, nehre çevredeki sanayi tesislerinden kimyasal atık bırakılması ihtimalinden dolayı tedirgin. Nehre yaklaştıkça hissedilen kötü kokular da vatandaşları düşündürüyor.
Balık ölümlerini gündeme taşıyan Çandarlı Halk Meclisi Üyesi Muhammet Çekiç, ölü balıkların henüz deniz yönüne geçmediğini, hatta sazlıkların arasına sürüklendiğini anlatarak, nehir üzerindeki bir kısım ölü balıkların toplanmasının kökten çözüm olmadığına dikkat çekti. Çekiç, "Temel sorun ölmüş balıkların kendisi değil, balıkları öldüren nedenler. Bu nedenler, gerekli önlemler yeterince alınmadığı için denize gidiyor" uyarısında bulundu. Çandarlı Dayanışma Derneği Başkanı Halil Bircan, Bakırçay'ın suyunu Soma'dan Çandarlı'ya kadar birçok çiftçinin sulama suyu olarak kullandığına işaret ederek, "Bu su ile sulanmış olan sebzeler sofralarımıza geliyor. Bakırçay, adeta simsiyah zehir akıyor. Yetkililerin alması gereken asıl önlem, bu kirliliğe neden olan sanayi tesislerini tespit ederek önlem almalarını sağlamaktır. Bakırçay ölüyor" dedi. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi de "Ölü balıklar bünyesinde barındırabileceği toksik maddelerle birlikte toplanarak bertaraf edilmelidir" çağrısını yaptı.
"Temel sorun balıkları öldüren nedenler"
Balık ölümlerinin bu yıl ilk kez yapılan ikinci setin önünde olduğunu ifade eden Çekiç, GAZETE DURUM'a balık ölümleriyle ilgili son durumu şu sözlerle aktardı:
"Balıkların ölüm sebebi; nehir boyunca karışma olasılığı olan zehirleyici atıklar, ekim alanlarına çekilen suyun, besleyen sudan fazla olması nedeniyle nehrin yatağında kirlilikle yoğunlaşan azalmış su ve oksijensizlik. Olası nedenlerden biri ya da hepsi. Sulama için Bakırçay'ın ağzı, döküldüğü yere yakın yerden kapatıla gelirken, çay ağzının sağ tarafında tuzla kurulunca set geriye alındı; nedenini bilemiyorum bir de çim ekim alanlarının hizasına ikinci set yapıldı. Ölümler bu yıl ilk kez yapılan ikinci settin önünde oldu. Gündeme oturmasıyla birlikte ilgililer ilgi(!) göstermeye başladı; her iki set kısmen açıldı, ölümcül su denize akıtıldı, akıyor; bir yandan ölü balıkların toplanması düşünülüyor. Bak arkadaş, asıl mesele şu: Bakırçay giderek daha çok kirleniyor, daha çok ölümcül oluyor. Bu ölümler geçen yıl Doğu ayağında, geçen ay Çandarlı Tatil Köyü yanındaki ayağında oldu. Ancak böylesine yoğun, yaygın, acıtıcı ölümler ilk kez oluyor. Önlemler alınmazsa önümüzdeki senelerde de daha ölümcül tehlikeli durumlar yaşanır. Bu yılki ölümler gündeme oturmasına rağmen gerekli önlemler alınmadan kısmen de olsa nehirdeki setin açılıp, öldürücü suyun denize akıtılması, sorunu çözmüyor. Ölüm görüntüsünü gizlemiş oluyor. Kısmen açılma sadece su geçişi sağlıyor, ölü balıklar henüz deniz yönüne geçmiş görünmüyor. Balıklar kısmen toplanmış. Kalanlar çıkan güneyli rüzgârla su geliş yönüne, sazlıkların arasına sürüklenmiş durumda. Bakın, söylediğim gibi, temel sorun ölmüş balıkların kendisi değil, balıkları öldüren nedenler. Bu nedenler, gerekli önlemler yeterince alınmadığı için denize gidiyor. Yani, görünen o ki, sorunu kökten çözmek yerine, maalesef görüntüyü yok etmek hedeflemiş. Bakırçay Ovası ülkenin en verimli ovalarından biridir ve bu ovalardaki ekili ve dikili alanlar bu su ile sulanıyor. Sonuç olarak çalışmaların, 'Ölüm kusan Bakırçay yerine, yaşam üreten Bakırçay' hedefine yönelik olarak aklın ve bilimin gerektirdiği şekilde yürütülmesi gerekmektedir."
"Bu su ile sulanmış sebzeler sofralarımıza geliyor"
Çandarlı Dayanışma Derneği Başkanı Halil Bircan, GAZETE DURUM'a yaşanan süreci şöyle anlattı:
"Geçen yıl olduğu gibi maalesef bu yıl da Bakırçay'da balık ölümleri yaşandı. Geçen yıl Dernek olarak erkan müdahalede bulunduğumuz için, balık ölümleri bu seneki gibi facia boyutuna ulaşmamıştı. Geçen sene de yetkililer su tahlili için örnekler aldılar. Ancak derneğimize bu tahlillerin sonuçları konusunda bilgi verilmedi. Hem Dikili Belediyesi hem de Dikili İlçe Tarım Müdürlüğü bu balık ölümlerinin olacağını bilmiyorlar mı? diye düşünüyor insan. Tedbir almaları gerekmiyor muydu? Şimdi çeşitli basın kuruluşlarında, Çandarlımızın üreten çiftçilerini hedef alan yazılar ve demeçler görüyoruz. Tıpkı yaz aylarında sahil esnafının hedef gösterilmesi gibi. Eğer gerçekten iyi bir şeyler yapılmak isteniyorsa bu birilerini hedef göstererek değil, olaya sebebiyet verdikleri düşünülen kişilerle veya kuruluşlarla konuşularak çözüm yolları arayarak olur.
Ancak olay olduktan sonra senaryoların yazılması doğru değildir. Çünkü gideni geri getirmek mümkün olmuyor. Bakırçay'ın suyunu Soma'dan Çandarlı'ya kadar birçok çiftçi ektiği ürünü sulamada kullanıyor. Bu su ile sulanmış olan sebzeler sofralarımıza geliyor. Baktığımızda Bakırçay, adeta simsiyah zehir akıyor. Yetkililerin alması gereken asıl önlem, bu kirliliğe neden olan sanayi tesislerini tespit ederek önlem almalarını sağlamaktır. Bakırçay ölüyor. Acil müdahale gerekmektedir. Başta İzmir Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, yetkilileri önlem almaya çağırıyoruz."
"Ölü balıklar bertaraf edilmeli"
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi'nden gazetemize gönderilen yazılı açıklamada ise şunlar kaydedildi:
"Kuzey Ege Havzası’nın en önemli alt havzalarından birini Bakırçay Nehri oluşturmaktadır. En önemli kolu olan Yağcılar Çayı ile Kınık civarında birleşen Bakırçay, Bergama yakınlarından geçerek Çandarlı İlçesi yakınlarından Ege Denizi’ne dökülür. Toplam uzunluğu 120 km olan nehir geçtiği hat boyunca evsel ve endüstriyel farklı kaynaklardan gelen kirliliğin baskısı altındadır. Havzada önemli ölçüde çevresel baskı oluşturan faktörler endüstriyel atıklar, zeytinyağı üretim tesisleri, madencilik tesisleri, süt ürünleri işleme tesisleri, tarım ve hayvancılık faaliyetleri, jeotermaller, evsel ve endüstriyel atık su ve arıtılmış su deşarjlarıdır. Nehir Havza Yönetim Planları ve Su Kalitesi İzleme Raporlarındaki verilere göre nehrin su kalitesi IV. Sınıf olarak sınıflandırılmaktadır. Zaten çevresel açıdan kötü durumda olan nehir üzerindeki kirlilik baskısı artarak devam etmektedir. Son günlerde tekrar yaşanan balık ölümleri de nehrin canlı yaşamını engelleyecek ölçüde kirlendiğinin bir göstergesi. Kirlilik ani bir atık ya da kimyasal deşarjı sonucunda daha da artarak yarattığı toksik etki nedeni ile balık ölümlerine neden olabileceği gibi, zamana yayılan deşarjlar ile artan kirlilik ile oksijen seviyesindeki düşüş, yaz dönemi su seviyesindeki azalma vb. faktörler de toksik etki yaratmış olabilir. Son yaşanan olayın nedenin tespit edilmesi için ilgili Kurum ve Kuruluşlar tarafından nehirden ve balıklardan numunelerin alınarak gerekli analizlerin yapılması gerekmektedir. Diğer taraftan ölü balıkların da; bünyesinde barındırabileceği toksik maddelerle birlikte çürümeden kaynaklı organik kirliliğin yayılmaması için toplanarak bertaraf edilmelidir. Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olarak süreci takip ediyor, ilgili kurumlar tarafından gerekli bilgi ve belgeleri n kamuoyu ile paylaşılmasını bekliyoruz. Benzer olayların yaşanmaması için gerekli denetimler yapılmalı, alıcı ortama bağlı işletmelerin arıtılmış su deşarjları titizlikle kontrol edilmeli, atık ve atık su deşarjları engellenmelidir. Termik santral, madencilik, enerji , sanayi ve tarım faaliyetlerinden kaynaklanan kirleticilerin yüzeysel akışla ve yeraltı sularına karışarak nehre ulaşmaması için gerekli tedbirler alınmalıdır."
Joeby Ragpa
This template is so awesome. I didn’t expect so many features inside. E-commerce pages are very useful, you can launch your online store in few seconds. I will rate 5 stars.
ReplyAlexander Samokhin
This template is so awesome. I didn’t expect so many features inside. E-commerce pages are very useful, you can launch your online store in few seconds. I will rate 5 stars.
ReplyChris Root
This template is so awesome. I didn’t expect so many features inside. E-commerce pages are very useful, you can launch your online store in few seconds. I will rate 5 stars.
Reply