Asistanlar, "nöbet ertesi izin"de garanti istiyor

Burcu Yıldırım

ANKARA- Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan "Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği" Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelikte eğitim koşulları ve kurulların işlevleri düzenlenirken, asistan hekimlerin uzun yıllardır mücadele ettiği "nöbet ertesi izin" de net bir şekilde yönetmeliğe girdi. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görev yapan asistan hekim Dr. Volkan Tümer, “Sağlık siteminin şu anki halini göz önüne alırsak, hem nöbet sayısı azaldığında hem de nöbet ertesi izinler kullanıldığında ciddi bir iş yükü artışı olacaktır. Ortaya çıkan iş yükü artışı bahane edilerek nöbet ertesi izinlerin kullanılması engellenmeye çalışılacak. Bu durumun bir şekilde önüne geçilmesi ve izin hakkının garanti altına alınması gerekiyor” diye konuştu.

“Hekimlerin mücadelesinin kazanımı”

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Asistan Hekim Kolu'nun uzun zamandır nöbet ertesi izin için mücadele ettiğini söyleyen Dr. Volkan Tümer, geçen yıl Şehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü'nde görevli Dr. Rümeysa Şen'in vefatı sonrası nöbet ertesi izin kullanamayan ve çalışma yükü ağır olan asistan hekimlerinin çalışma koşullarının kamuoyu gündemine geldiğini kaydetti. Dr. Tümer, bu olaydan sonra konuyla ilgili tüm ülkede bir hareketlilik başladığını belirterek, "Bu, pek çok yerde eylemler ve sonraki dönemde yapılacak grevler döngüsünün başlatıcısı oldu. Nöbet ertesi iznin yönetmelikte yer alması, hekimlerin yürüttüğü mücadelenin bir kazanımıdır” diye konuştu.

“Yeterli değil”

Yönetmelik yayınlanmadan önce de üç günde birden fazla nöbet tutulamayacağına ilişkin yasal düzenlemeler olduğu ancak bunun uygulanmadığını dile getiren Dr. Tümer, “Yeni yönetmelikte o madde geliştirildi ve 'nöbet ertesi izin' ibaresi eklendi. Ayda 8 nöbet sınırı getirildi. 36 saat çalışma sonrası iznin uygulanması için ısrarcı olmak gerekiyor. Bir yandan hekimlerin çalışma koşulları konusunda ciddi bir kamuoyu baskısı var. Yönetmeliğin bu değişen yeni hali büyük oranda elimizi rahatlatacaktır. Uygulanması için de bastırmak gerekiyor. Ama yeterli değil” dedi.

“İş yükü bahane edilerek kullandırılmayabilir”

Dr. Tümer, artan iş yükünü hafifletecek belli düzenlemelerin de yapılması gerektiğini söyledi. Sağlık siteminin şu anki hali göz önüne alınırsa, hem nöbet sayısı azaldığında hem de nöbet ertesi izinler kullanıldığında ciddi bir iş yükü artışı olacağına dikkat çeken Dr. Tümer, "Ortaya çıkan iş yükü artışı bahane edilerek nöbet ertesi izinlerin kullanılması engellenmeye çalışılacak. Bu durumun bir şekilde önüne geçilmesi ve izin hakkının garanti altına alınması gerekiyor” diye konuştu.

“Eğitim hakkımız garanti altına alınmalı”

Dr. Tümer, aynı zamanda uzmanlık eğitimi alan asistan hekimlerin nitelikli eğitim hakkının garanti altına alınması gerektiğini kaydetti. Çoğu zaman hastanelerde hizmet amacıyla bulundukları düşünülerek eğitimin arka plana atıldığını dile getiren Dr. Tümer, "Ama asistan hekimlerinin amacı, nitelikli bir eğitim alarak iyi bir hekim olmaktır. Tamamen bu konuyu ön plana çıkaran bir yaklaşım gerekiyor” dedi.

“Asistan hekimler iş yükü altında eziliyor”

Asistanların çalıştıkları yerlerde "eğitim" adı altında on yıllardır devam eden mobbingler ve çeşitli baskılarla karşı karşıya kalabildiğini anlatan Dr. Tümer, şöyle devam etti:

"Bunların önüne geçilmesi ve sağlık sisteminin değişmesi gerekiyor. Sağlık sisteminin yükü, ikinci ve üçüncü basamak hastanelere yüklenmiş durumda. Asistanlar bu iş yükünün altında eziliyor. Bunun önüne geçmek için, birinci basamak sağlık hizmeti olan aile hekimlikleri güçlendirilmeli. Yaşadığımız tüm sorunların yanında nöbet ertesi izin kazanılmış bir haktır. Asistan hekimler, nöbet ertesi iznin uygulanması için haklarına sahip çıkmalı."