Cinsel istismar nedeniyle gözaltı
Cinsel istismar nedeniyle gözaltı
Yılmaz Erdoğan ve Cemre Ebüzziya
Yılmaz Erdoğan ve Cemre Ebüzziya
Sertab Erener: Sağlık sorunlarıyla boğuşuyordum
Sertab Erener: Sağlık sorunlarıyla boğuşuyordum
"Çağ dışı bir ahlak anlayışı"
123456789
Cinsel istismar nedeniyle gözaltı
Cinsel istismar nedeniyle gözaltı
Yılmaz Erdoğan ve Cemre Ebüzziya
Yılmaz Erdoğan ve Cemre Ebüzziya
Sertab Erener: Sağlık sorunlarıyla boğuşuyordum
Sertab Erener: Sağlık sorunlarıyla boğuşuyordum
"Çağ dışı bir ahlak anlayışı"
123456789

Uzaya çıkan ilk Türk Gezeravcı

Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan canlı olarak Türkiye Uzay Ajansı’nda bulunan basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

AZE Haber Ajansı

UZAY - Uzaya çıkan ilk Türk vatandaşı Alper Gezeravcı, Türkiye Uzay Ajansı’nda bulunan basın mensuplarının sorularını yanıtladı. 

Gelecek nesillerin hayalini gökyüzünün ötesine, uzayın derinliklerine aktardığını dile getiren Gezeravcı, “Benim buradaki varlığımdan ziyade, beni buraya taşıyan şanlı bayrağımızın, istasyonda asılı olduğu yerden her geçişimde, iradesi ve kararlılığı ile buraya adım atan devletimizin, milletimize yaşattığı mutluluk, gurur ve heyecanı hissediyor ve ürperiyorum. Ülkemin yanımda olduğunu bilmek, desteğini hissetmek çok değerli, bana yaşattığı gurur çok büyük. Uzayı, uzayda kalıcı insan varlığının simgesi olmuş bu istasyonu tarif edebilirim; ama yaşadığım gururu tarif etmek çok zor. Bizlere bu onur ve gururu yaşatan, Türk milletine ve iradesi ve kararlılığı ile buraya adım atan devletimize uzay kadar sonsuz müteşekkirim” ifadelerini kullandı.

Uluslararası Uzay İstasyonu’na ulaşmadan önce havacılık eğitim ve tecrübelerinin yanı sıra görevin, fizyolojik gerekliliklerini karşılamaya yönelik alçak basınç çemberi ve santrifüj eğitimleri aldıklarına değinen Gezeravcı, “Bu eğitimlerde, bir uzay aracının fırlatma ve yörüngede seyir şartlarında ani ivmelenmelerini çok kısa sürede yaşamanın insan vücudundaki etkilerinin ne olduğu ve bu maruz kalınan etkilere karşı nasıl mukavemet gösterileceği konusunda eğitim verildi. Vücudumuz yerçekimi kuvvetine maruz kalırken, görevlerimizi yerine getirebilmek için gerekli bedensel yeteneklerimizi geliştirdik. Geçmiş havacılık eğitim ve tecrübelerim, bu eğitim süreçlerini çok rahat geçirmeme vesile oldu. Ardından, fırlatmanın gerçekleştirileceği Falcon-9 roketi ve Dragon uzay aracının normal operasyonuna ve her ihtimale karşı acil durum senaryolarına yönelik eğitimleri aldık. Sonrasında ise, uzay istasyonunun normal operasyonu ve acil durum prosedürlerini öğrendik. Ardından, kendi görevimize özgü ve gerçekleştireceğimiz bilimsel deneylerin teorik ve sonrasında uygulamalı eğitimlerini, Türk bilim adamlarımızın da katkılarıyla, tamamladık. Son olarak ise, görevin sonunda dünyaya dönüş sürecinde karşılaşabileceğimiz, suya iniş sonrası acil durum senaryoları için hayatta kalma eğitimleri aldık” dedi.

Uzaya ilk çıktığımız andan itibaren vücudumda bazı belirgin değişiklikler meydana geldiğini belirten Gezeravcı, şöyle devam etti:

“Uzay ortamını, dünyadakinden ayıran en önemli fark yerçekimi ve hissettiğimiz etkilerin bir çoğu buna bağlı. Örneğin, burada, normalde, tüm vücuduma dağılması gereken sıvılar, yer çekimi olmadığı için üst kısımlarda birikiyor. Yüz çehrem bu nedenle dünyada olduğundan daha şişkin görünüyor. Yerçekimi olmadığı için, normalde vücut ağırlığımı taşıyan iskelet ve kas sistemim, burada aynı yükü hissetmiyor. Bu da kemik yoğunluğumun ve kas kütlemin burada zaman içinde azalmasına neden oluyor. Bundan dolayı, görevimizin planlı takvimi dahilinde, yerdeki eğitim sürecinde pratik ettiğimiz şekilde, bu etkiyi azaltmak için özel egzersiz programlarımızı uyguluyoruz. Ben şu an için bunu fazla hissetmesem de uzun süreli uzay görevlerinde bu durum çok daha fazla hissediliyor ve önemli hale geliyor. Ayrıca, yine vücut sıvılarındaki basıncın değişimi nedeniyle bazı görme sorunları ve bağışıklık sistemi zayıflıkları oluşabiliyor. Çok şükür, şu ana kadar ben böyle bir problem yaşamadım. Hem Türk hem de yabancı bilim insanları tarafından, uzayda yaşamanın vücut üzerindeki etkilerini anlamak ve bunlara karşı önlemler geliştirmek için sürekli araştırmalar yürütülüyor. Hatta, ben de bu konuda Türk Bilim insanlarının çalışmalarına katkıda bulunmak için burada bazı çalışmalar yürütüyor ve veriler topluyorum.”

Uluslararası Uzay İstasyonu’nda birçok ülkeden astronotların bulunduğu ve onların hangi faaliyetlerde bulunduğu sorusuna Gezeravcı, “Kalabalık bir astronot ekibi ile görev yapıyoruz. Bizim görevimiz, ISS’in 25 yıllık tarihinde iz bırakan ayrıntısı en kalabalık millet topluluğu. Görev Komutanımız daha önce NASA bünyesinde görev yapmış ve 5 kez uzaya çıkmış çok tecrübeli bir astronot. İtalya ve İsveç’ten 2 arkadaşımla birlikte toplam 4 kişilik bir ekibiz. Ayrıca, biz Uluslararası Uzay İstasyonuna ulaştığımızda, bizi halihazırda orada görevde olan ABD, Danimarka ve Japonya’dan astronot arkadaşlarımız karşıladı. Şöyle güzel ve sıradışı bir ayrıntıyı da aktarayım: Bizim gelişimizle birlikte, ISS’in 25 yıllık tarihinde ilk kez bu kadar fazla ülkeden astronot aynı anda burada bulunuyor. Şu anda burada 7 farklı ülkeden, 9 farklı milliyetten astronot bir arada görev yapmakta” diye konuştu.